Yurtdışı işçisi olan Irza efendi arabasına yakıt almak için bir benzinliğe uğrar. Benzin pompasının yanına varır varmaz,Genç pompacı,

----Buyrun amca ,hoşgeldiniz sefalar getirdiniz,

----Hoş bulduk sefeya daim delikanlı,

---- Sağ ol amca, nasılsınız?,

----Teşekkür ederim,buraya kadar kazasız belasız geldiğimize göre iyi sayılırız,sen nasılsın bakalım?,

----Teşekkür ederim bey amca bende iyiyim,Mazotmu koyayım,benzin mi?

----Diezel olsun yeğenim,

----Diezelle mazotun bir farkı yok bey amca,

----Biliyorum yeğenim,ama dilimin alışkanlığı her halde,

----Olabilir,yolculuk nasıl geçiyor?,

----Eh fena değil,ama bundan sonrası çelişkili,

----Hayrola amca,burası vatanımız,niye çelişkili olsun ki?,

----Valla sizin için böyle olabilir,ama benim hiçte öyle değil,

----Yok be amca korkacak çekinecek bir hal yok,

----Var var,gene de sen yok bil.

----Amca arabanız da güzelmiş hani,

----Yok be o kadar da değil,borç dert aldık izin için,

----Borçla mı aldınız,yok canım,

----Ne zannettin ya,hani nerede bol kazanç Avrupa da,

----Yok bey amca,şöyle silkinseniz,döküleni herkese yeter,

---- Öyle gelir size, içi bizi ,dışı sizi yakar diye buna derler,

----Korkma bey amca borç filan isteyecek değilim,

----Yok be,neden korkayım,İstersen de konu kömşulardan bulur buluştururduk,

Genç pompacı zevkle güler bu lafa,ve devam eder,

----Valla bey amca ben de gitmek istiyorum Avrupa ya ama bir türlü nasip olmadı,Bir sebepte halk olmadı gitti,

----Yeğen gitmek bir şey değil,önemli olan orada kendini idare edebilmek,ortam da iş yok güç yok,ne iş yaparsın bakalım?,

----Valla amca ne iş olsa tutarım,

----Pek idael olmadı yeğenim,kendine has bir sanatın filan yokmu?,

----Pek seçmeli iş tutmadım ama her işi yaparım,yeter ki bir aşayım o gavur ellerine,

----O ellere gitmek bir şey değil,önemli olan orada yapabileceğin bir zanaat olmalı,

---- Orası kolay bey amca,ne iş olsa tutarım,

---- Valla yeğenim kazın ayağı öyle değil,illede bir sanatın olmalı.

Arabaya mazotu konmuş.

Bu sırada da arabanın içinde ki Irza beyin Hanımı ve çocuğu arabadan inip,Tuvalete doğru giderler.Irza bey arabayı biraz ileri çeker,tam bu sıra da bir küçük çocuk simit satmak amacıyla Irza beye yaklaşıp,

----Bey abi,simit istermiydiniz?,

----Hayır evladım istemiyorum.

----Abi çıtır çıtır taptaze inanın yeni geldi fırından,bir kaç tane alsaydınız,

----İstemiyorum evladım,

---- Ne olur alsaydınız,iki tanesi bir avro,

----Evladım lafı uzatmana gerek yok istemiyorum.

---- O zaman bir paket sigara bari versenize,

----Yok ya bir paket yeter mi yani?

----İdare eder,bir paket Malbora olursa hora geçer,

---- Hadi evladım sen gitte şu simitlerini satmaya bak,

----Simitleri satmak kolay bey abi bir paket sigara verseydin,

----Evladım ben sigara içmem ki sana sigara vereyim,

----Canım eşine dostuna sigara almışsındır,onlardan bir paket versen ne çıkar,

----Evladım sen benim eşim dostum değilsin ki sana vereyim,

---Amma da cimri adamsın be,ne olacak ALAMAN’cı! işte

Simitçi homurdanaraktan ayrılır,bu kez pompacı yaklaşır Irza beye,

----Ya amca bey bir yardımın olmaz mı beni de Avrupa’ya götürmeğe?

----Nasıl olsun ki evladım.Hısımım değilsin akrabam değilsin,tanıdığım biri de değilsin üstelikte belirli bir sanatın da yok hani,

----Amca ben her işi yaparım buna emin olunuz yani,

----Peki her iş yaparım diye, elinde bir diploma filan var mı?

---- O da ne demek oluyor?,

----Evladım her işi yaparım diyorsun,bunları kanıtlayan diploma olmalı ki,

----Aman amca düşündüğün şeye bak,on tane diploma getirirm sana ,

----İyi, hangi okuldan verilme bu diplomalar?,

----Ne okulu bey amca,biz hayat okulunu okuyoruz,

----Hayat okulu diploması ancak böyle pompacılık işleri yaptırır,bu da sanat değil,Avrupa da pompacılıkta yok, arabasının deposunu herkes kendi doldurur,

----Ya hu amca et bir iyilik ne olursun,

----Evladım nasıl bir iyilik yapayım sana,orası Ankara İstanbul gibi değil ki,

----Bak amcacığım gül gibi kızın var,ayıp olmasın ama,onunla bir yuva kurar gideriz,

Biraz bozulan Irza bey,bakar saf köylü çocuğu, garib haliyle başlar dalgaya,

----Yahu evladım benim kıza bakma sen, deli doludur,işine pek gelmez,

----Amca beni oraya götürsün de ne olursa olsun,

----Öyle iş olurmu canım,Yuva kurmanın da edabı erkanı var,

----Yahu biz de olacağı şekilde hareket eder gideriz.

----Senin bu dediğin düşündürücü,böyle ayak üstü olacak gibi değil,

----Bul bir çaresini gözünü seveyim bey amca,

----Yahu kızını seveyim desene, Irza bey dalga geçip güler,

Pompacı utanır,olduğu yerde dönüş yapıp,

----Amca çok şakacı birisiniz,

----Yok be yeğenim,yol yorgunluğunu gidermeğe çalışıyorum da,

----Bey amca şu kızınızla bir konuşsanız,beni kabul ederse ben onu şimdiden kabul ederim,

---- Evladım o kızım sana yaramaz deli doludur,ayak uyduramazsın,

----Aman amca düşündüğün şeylere bak,bundan kolay ne var hallederiz,Hele sen bir konuş kızınla,

----Konuşayım ama,kabul edeceğini sanmıyorum, gel sen hiç ümitlenme,

----Aman amca nasıl ümitlenmezsin,açlıktan kıvranıyoruz burada,

----Nasıl kıvranmak,bak çalışıyorsun ya,çalışan kazanır derler.

----Buna da çalışmak mı denir,karın tokluğuna uğraşıp duruyoruz,

----Biz de kıvranıyoruz evladım orada aynıyız.

----Değil amca değil,şu altınızda ki arabaya bakınca her şey anlaşılıyor,

---- Sana öyle gelir,her neyse ben gideyimde bir çay kahve içeyim.

----Aman amca gözünü seveyim şu kızına bir rica et benim namıma.

----Olur ne diyelim,bekle de gör.

Irza bey pompacının yanından ayrılıp,benzinliğin kahvehanesine girer,kendilerin beklemekte olan çocukları karşılarlar,oğlu mesut,

----Amma da lafcı imişsin be baba,takılıp kaldın pompacıya,

----Senin aklın ermez evlat,buna yol yogunluğundan kurtulmak denir,

----Ne demek yol yorgunluğu atmak,

----Bak oğlum,gencin gözü Avrupa da,bu yüzden benden benim kıza, yani senin hanıma ayak üstü düğürcü oluyor,

----Neee,düğürcü mü oluyor,

----He ya ne zannnettin yani,

----Hay Allah’ım,benim anlı şanlı karıyamı göz koydu zavallı,

----Valla öyle oğul,Sabireyi benim kızım sandı zavallı,

----Sen de önünden yürüdün değil mi,

----Oğlum ne yapacaksın,yol yorgunluğunu gidermeğe çalıştım kafa buluyordum.

----Valla iyi dayanıklı açık yüreklisin be baba,

----Oğlum hayat bu işte,nerede neyin olacağını bilemezsin.Yalnız zararsız ortamı idare etmeğe bakacaksın.

----Canım ortam böyle idare olur mu?.Eşkare namusumuzla oynuyor,

----Yok oğlum öyle karamsar olma,adam alçak gönüllüğüme sığınıp gelinimi kızım sanıp benden istedi,ben de müsade et de bir konuşayım dedin,şimdi benden cevap bekliyor.

----Ne bir de senden cevap bekliyor,sen de cevap vereceksin öyle mi?,

----He ya,cevap vereceğim,

----Nasıl bir cevap olacak bu,

----Bilmem elbette oğlana bir cevap vereceğim.

----Ammaan baba,çok geniş görüşlü biri imişsin de farkına varmamışım.

----Olsun evladım yaşın küçük zamanla varırsın farkına.

Bu sıra araya gelin hanım girer,

----Baba Allah’ın seversen gence nasıl bir cevap vereceksiniz?merak ediyorum da,

----Valla kızım şu an aklım karma karışık,Boş ver bir aydırma caydırma yapar geçeriz,

Irza beyi hanımı Kadriye hanım,

----Nesibetsiz adam ne olacak ne cevap vereceği önemli değil de, işi bu duruma getirmesi hata,

----Ne hatasından bahsediyon be hanım.İşin gırgırını bir anlasan,

----Aman bey ne Şam’ın şekeri ne arabın yüzü.Başka işin mi yoktu?,

----İşim yok şimdilik,önümde uzun bir yol var, iyi olur kanısındayım,yol yorgunluğu filan bitti ben de.

Irza bey ailesi çay salonunda biraz daha konuşurlar.Ve yola çıkmak üzere yerlerinden kalkarlar.

En önde Irza bey,ardında hanımı,en arkada oğlu ile gelini vardır.Dış kapıya doğru yürürlerken Irza bey dönüp,

----Kızım beyinin koluna gir bakalım der,Gelin hanım,

----Niye imiş o?,

----Ötesini sorma gir kocanın koluna, benden de biraz sonra çıkın dış kapıdan...

Amire itaat eden gelin hanım oğlunun koluna girer.Irza bey dış kapıdan çıkar,gözü pompacı genci aramaya başlar, bu sırada benzin pompasını bir kaç metre tesisler tarafında gözü kapıda olan genç,Irza beyi görünce bir nevi gülümser.

Irza bey hiç istifini bozmadan bir kaç basaklı merdiveni iner.Ardına hiç bakmadan. Arabasına yaklaşırken,ümitle genç pompacı yolunu keser,

----Ne oldu amca bey,konuştunuz mu bari?,

----Tabii,tabii, konuştum. Pompacı genç merakla,

----Ne dedi kızınız?

----Valla kayda değer bir şey demedi,sadece düşünmem gerek diyordu.

Tam bu sırada dış kapıdan aile efratı görünür.Gelin hanım kocasının koluna sıkıca sarılmış bir halde kendilerine doğru gelmektedir.Bu hali ayan beyan gören genç pompacı,merakla,

----Kızınızın yanında ki genç kim bey amca?,

----Oğlum,

----Oğlunuz mu?

----Evet oğlum yanında ki de gelinim

----Ama arabanızda yoktu ya,

----Oğlum arkada ki arabadaydı.

Bu son sözü duyan genç pompacı,karşısından anarşistler geliyormuş gibi olduğu yerde dönüp orada kayıp olupgider......

29-10-009

Samat'lı

Ahmet Tınmaz         fransa