--  Sen, dostum, yaptığın bilincsizce bu büyük iftira için  tövbe etmen ile en büyüklüğünü göstermiş oldun. Belki de düşüncesizce hareket etmen, veya bir an şeytanın rahavetin kapılıp işlemiş olduğun bu günahın tövbesisini insanlık aleminde seni gerçekten bir tövbekar olarak bilineceksin.Biz insanlar ne dersek diyelim,seni yüce Mevla'mız afir mağfiret eyleye....
Burada  şahsım adına seni takdirle karşılmamak elden değil yani. Biz insanoğlu,her zaman her an bir hata bir kusur bir günah işlemekle karşı karşıyayız. Bunu yüce Mevla 'mızdan affını marğfiretini dilemekten başka çaremiz  de yok, kul olarak.
   Sen de burada bu  gün tövbe etmen ile işte yüce Mevla'mızdan bir nevi afiret mağfiret dilemiş oldun. Bizde dua ediyoruz Allah kusurunu günahını af eyleye.
   Hiç bir kul bile bile hata yapmayacağı gibi, günahta işlememesi gerek.
     İnsan  bazen şeytana uymakla,bazen de gaflete kapılıp,bazende  bilmeye- rek veya istemiyerek hata yapıp günah işleyebilir.
       Biz insanoğlu için belki bu büyük ihmalcılığın temelidir.Belki şeytana uymanın ayarsızlığıdır. Bir gaflet yüzünden rakibin suçlu olmadığı halde ona büyük bir bela koccaman bir musibet yüklemiştin,ona  bühtan iftira etmekle.
      Fakat cenabı Mevla'mızın tövbe kapısının, her zaman ardına kadar açıktır diyor. Yeter ki bu kapıda görün bu kapıdan girmeğe çalış.İşte sen şimdi bu kapıyı iyice araladın. Yüce Mevla'nın huzurunda olarak.Karşında ki, rakibinin büyüklüğüne inanarak ondan dünyalık olarak özür diledin. Bu büyüklüğe erişmek bile  ne güzel bir haldir.
   Ha,karşında ki rakibinin tutumunu o anda pek anlayamadın. Anlayamazsın. Zira yıllar önce yaptınız bir hata bir kusur onu hep perişan rüsvan,  toplumda  kepazeyi rezil  etti.
     Adam kendi kendine  kahretti, kendini hep yorduda yordu.Çünkü karşında ki kişi belki suçlu değildi.O bir masumdu.Ama tarafınızdan bu büyük iftira bu soğuk  bühtan yüzünden yıllarını hep hüsran ve ezikliklerle geçirmişti betbaht yaşamıştı.
                                                                                            --------------------
  Fakat bir teselli bulmuştu şimdi.Sizin bu tövbekar tutumunuzdan dolayı. Sen de o an düşünülmez bir eziklik içinde kalmıştın. Zordu zor olacaktı,önce suçla sonra özür dile affını iste. Senin bu yüceliğin inşallah yüce mevlamızın dikka-- tini çekip sizlerin hayrına vesile sebepler ihsan eder.
   Sen gel bu son yaptığın tövbeyi için,insanların betine gidecek hali düşün- me.Sen şimdi bu an bulunduğun tövbekâr tutumuna  şükür eyle.Zira yüce Mevla sana bu fırsatı sebep kıldığından dolayı..
       Sen gel yüce mevlanın affına nail olduğuna sevin.Ne olacak,kısa bir zaman sonra yağmurlar yağıp o açılan yarıklar kapanıp gider.Bundan evvelki olaylar gibi.Ama şuna inan ki bu günkü bu yaptığın bu tövbe istiğfar yarın senin gönlünde bir gül bahçesi haline gelirken,vicdanında huzur bulup mutlulu ğa erecektir.Belki de şimdiden hissetmiş de olabilirsin
     Hiç  üzülme, hiç pişman olma,yaptığın bu emel çok doğru ve yerinde  bir emeldi.Bunu her bir kul yapamaz.Seni bir daha kutlamam gerek,bu cömertliği kendinde bulup bu işi uysallığa döktğünden dolayı.
   Zira bu gün söylediğin bu tatlı söz karşında ki rakibine bir dilim taze ekmek misali gelebilir. Karşında ki ne kadar buruk yıkıkta olsa sunduğun bu ekmek, onu  yola yordama getirecektir. Rakibin bu gün belki sert görünümlü terslik içinde görünmüş olabilir.Ama ne demiş atalarımız "Tatlı dil yıla nı deliğinden çıkarırmış" Doğrudur,sen gam eyleme gün geçer her seferinde senin bir küçük tebessümün inan rakibini yola getirecektir.Gene ne derler "zaman satarmış samanı" Dayan,ılımlı ol,sabırlı ol,gönül gözünü hoşluğa alıştır.
    Ve sığın yüce Allah'ha ondan afir mağfiret dilerken de,ecir sabırıda unut- ma...Senliğin bu yüceliğin insanoğluna örnek olup,inşallah insanlarımız önce böyle kuru iftiralardan veya hata kusurlardan uzak kalıp,kendileri kabir azabından evvel dünya azabına kurtulmuş olurlar...

                                                                          24-11-2016