ŞAİRKULDAMAD
Ana Menü

Çevrimiçi Kullanıcılar
Çevrimiçi Ziyaretçiler: 2

Çevrimiçi Üyeler: 0

Toplam Üye Sayısı: 2
En Yeni Üye: Murat-yuksel

Bizi Takip Edin
Bizi şu ağlardan takip edebilirsiniz :

NEME GEREK ARPALAR MUAMMA ŞAŞTIM KALDIM SENDE GEL GEL GÖR BENİ ELA GÖZLÜM

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » DENEMELER » ÇOCUK NİÇİN DÖVÜLÜR

ÇOCUK NİÇİN DÖVÜLÜR


  

Şöyle dönüp geriye baktığımda bazı şeylerin hayatta hala geçerli olduğunu gördüm. Görüp düşündüm,kendi kendime bin bir  türlü  fikir yürüttüm.
  Bu düşündüğüm ve içerisinde kakılıp kaldığım hal,öyle kendince derindi ki,
--Acaba böyle bir yazımın becerisini başarabilir miyim diye de içimde bir kokuya yer vermiştim.
  Düşüncem sade ve yalın Başlıkta da okunduğu gibi çocuk niçin dövülür demişim.
Önce ben kendi halimi ortaya koymaya çalışayım. Ben önce yaramaz biri idim ki, çocukluğumda çok ama çok dayaklar yemiştim.
  Beni en çok döven Rahmetli,nur içinde yatası babamdı(!) İtiraz hakkımda olsa kullanmayacağım,  Kuru bir itirafla yetinmeyi uygun görüyorum.ardından beni dövenler,benim dövdüğüm yaşıtım olanların babaları,anneleri ve ağabeyleri ablaları olmuştu. Bu tutumu itiraf edince de benim  çocukluk yaşantım ortaya çıkmış oluyor.  zira oldukça yaramaz biri olduğum kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.
  Pekiyi çocuk niçin dövülür? Bunun püf noktalarını inceleyip hiç araştırdık mı ki..Belki de aklımızın ucundan bile geçirmemişte olabiliriz.Çocuk çocuktur gereğinde dövülür gereğinde sevilir.Toplumumuzun en basit oyalayıcı boyalıcı  tarif namesi.Peki dövmeden olmuyor muydu ki?.Olurdu da,kim  çocukla uzun,uzun uğraşacaktı.Herkesin işi gücü vardı canım. Ama en kısa yol en kısa çare bir iki tokat bir iki tekme yeterde artardı bile.Belki de  çocuğun aklını başına getirebilecekti bu yöntemler.
   Dünya ya teşrif etmiş bir çocuğun nasıl doyurulması ilk görev  ise ikinci  görevin de onun eğitimi olmalı.bunu toplumumuz A,sından Z,sine kadar biliyor da,noksan tarafını bir türlü  düzeltemiyor. İşte bu düzelmeyen taraf ebeveynlerin eğitimsiz oluşmaları olmaktadır.Zira onların ebeveynleri yetersizliğin kurbanı iken,kendileri şimdi bu hali yaşamaktadırlar.
  Bundan sonra ki haller,acaba  her türlü eğitimi tam alamayan çocuk yarın aynı ebeveynleri gibi aynı hataları yaşamayacak mı? Yaşayacaklardır korkum. Zira mazi de olanlar hep birbirlerini takip edip aynı haller yaşanıp gitmektedir.
Biliyorum cevabını,elbette suç işlerde onun için  çocuk  dövülür.Normali bu.Ya  çocuğu döven ebeveyn  çocuğun suçlu olduğuna kani mi?.Bilinse de ne değişir,zira çocuk dayağı yemiştir.
  Hava yağmurlu, yağışlı. Eve telaşeli gelen baba çocuğuna elinde ki şemsiyeyi verir.Çocuk bakar şemsiye su gibi ıslak. Elinde ki ıslak şemsiyeyi  dış kapı önünde ki korkuluğa çengelli  üste gelecek şekilde  korkuluğa  takar.
   Bir zaman sonra baba bir iş icabı dışarı çıkacaktır. Çocuğu şemsiyeyi sorar, Çocukta şemsiyenin dış kapı önünde olduğunu söyler.
  Biraz telaşeli baba, ayakkabılarını giyer dış kapının önündeki şemsiyeyi alıp, yağmurdan korunmak için şemsiyeyi üstüne açmak ister ama,o anda su gibi çıkar.Zira önceden içine su dolan şemsiyede  ki su babanın tepeden ayağa kadar  ıslar.  İşte baba da o hırsla çocuğa basar dayağı.

                        &                             &                              &
                                        İ H M A L
  
Hani çocuk suç işler, bizde  ceza çocuğa reva görülür.Doğru mu yanlış mı bu halde bir  şüphe  vardır.Zira bu böyle bir adet görülmüş toplumumuz da.
  Oysa ki bazen düşünürsek hatanın baş sebebi belki de biz ebeveynler de olduğunu görürüz de ses seda çıkarmayız.
   Baba evde bir işi var. Hava soğuk ve karlı.Yerler yer,yer buz tutmuş bir halde.Oğlu on, on üç yaşlarında.Nede  olsa aklı başında sayarız kendimizce. Baba der,
-- Evladım in aşağıya da arabayı çalıştır ben filan yere gideceğim. Arabanın motoru biraz ısınsın.
Arabanın anahtarlarını alan oğul  iner aşağıya. Aşağıya inerken de kendi yaşıtlarında ki arkadaşına  rastlar. Arkadaşı sorar oğlan da  durumu anlatır.İkisi beraber gidip babasının arabasını çalıştırırlar.  Başlarlar babasını beklemeye. O sırada arkadaşı
--Sen arabayı kullanamıyor musun? der.
--  Kullanıyorum ama babam bir şey der diye korkuyorum.
--Ya baban  yukarı da evde , nereden görecek  al arabayı şu düzlüğe kadar çıkar hem  motor  daha çabuk ısınır,hem öğrenmiş olursun,hem de baban memnun olmuş olur der.
  Genç çocuk aklı yatar, atar vitese arabayı çıkarmak ister, bir iki gaz ardından araba parlar ta karşıki komşunun arabasına çarpar.
  Çocuk şaşkındır, çocuk korku içindedir, ama önderlik yapan çocuk bir iki bahane ile çocuğun yanından uzaklaşır.
   Tabii az sonra gelecek babadan da yer dayağı. Zira suçlu olmasını baba sağlamadı mı?

                                          S I R

  İnsan oğlu her zaman sır söyler, sır saklar.zira bu bir insanın içinde olan bir şey. Elbette her önüne gelene sırrını söyleyecek değil  ya. Bu her insan için geçerli bir durum bir hal.
    Fakat bazen insanlar arası olduğu kadar ailevi arasında da sır veya sırlar vardır.Hani insan düşünür,her yerde sır olur ama, ailevi arasında sır olur mu?.Bence olur,hem de bal gibi olur.
  Hayat tecrübeme bakarsanız, Ana kız arasında  sır o kadar çoktur ki, burada yazımlar eylesek ne ucu ne bucağı bulunur.Bir küçük kız  anasının gözüne baktığın da muhakkak   evin babasından saklanan bir sır vardır.Bir anne kızına dik,dik bakarsa muhakkak bir sırrın saklanması isteniyor demektir.
  Ben bunu hayat tecrübemden alıp yazmaya çalışıyorum. zira evde  bin bir türlü sırra mazhar olan bir baba doğru dürüst birinden bir sırrının saklanmasını önleyemez.
    zira ağzından kaçırdığı her hangi bir olumsuzluğu,ileri bir tarihte evde biri ile kavga niza esnasında yüzüne bir tokat gibi vurulur. Oysa ki sırrını saklanmasını defalarca ondan istemiştir. Ama yerin kulağı var misali, en aciz en zor bir durum da babaya bir tokat gibi  yüzüne vurulur. İşte bu yüzden babalar pek sırrını evde veya sokakta herkese söylemez, söylemek istemez.  Saklanan her sır bir dağ olur içine  babanın yüreğine  çöreklenir.
  Pekiyi,anne oğul sır durumu nasıl oluyor?.Erkek evlat,babanın durumunu anlar,halini bilir,belki de babaya acır.Bazen kendince biçimsiz sırları açıklamayı uygun görür.
   O anne kızıyla bir  sırrı konuşurken erkek evlat istemese de kulak misafiri olur.Konu olan sır oldukça önemlidir.Ama  söylese bir sorun söylemese bir sorun.Hani işin için de anne baba hatırı vardır.Fakat durum baba için kayıp sayılır.Ama erkek evlat bir zamanı fırsat bilip aile toplumunda pat diye söyler.Ana kız baba karşısında utanıp mahcup oldukları kadar da yüz kızartıcı hale  düşerler.Fakat ana kız birbirini tamamlayıp saf babayı  bir nevi kandırıp kötü durumdan kurtulurlar.Fakat anne diş biler erkek evlada. Bir fırsatını bulunca haklar oğlunu..

                               SEVGİNİN ESERİ DAYAK
 

Çocuk, insanlara yüce Mevla tarafından, dünyalık en büyük ikramlarında biridir.Ve bu ikramı en iyi bir şekilde yetiştirip topluma kazandırmakta elbette ebeveynlerin başlıca görevlerinden, birincisidir.
  İşte insan toplumunda çocuk yetiştirme görevlerini herkes kendi halince kendi kararınca çabası içinde yetiştirmeye çalışır.Uğraş veriri ve bir zaman gelir yetiştirip büyüttüğü bu evlatlarıyla öğünmek isterler.Tabi bu da bunların en tabii haklarıdır.
  Her ebeveyn,çocuklarını toplum içinde bulunmasını toplumla beraber olup toplumun ileride bir ferdi olacağından içli dışlı olmasını arzularlar. Bu yüzden çocuk bazen umulmadık anlarda toplumun içinde bulur kendini.Mesela her düğün her Namaz vakti Namaz kışlan biri olarak,düğünlerde olduğu gibi milli ve dini bayramlarda toplumun içinde yerini alır.
  Toplum geniş bir  çevre ile her türlü hareket her türlü  durumlar yaşanan,yaşanırken bazı haller görülen  bir ……. –
  Çocukta bu topluma girdiğinde bazı hal ve hareketlerle karşılaşır,bazı durumlara şahit olur.Yani bir çocuk için,ekseriya  yaşına göre geniş bir alan olmaktadır.Her topluma girişinde daha yaşamında görmedik hallere durumlara ramak kalabilir.
  Ayrıca her çocukta birde ailevi çevresi vardır.Bu çevre ailenin durumuna göre değişiktir muhakkak.İşte bu durum da çocuk girdiği veya girmiş bulunduğu bu iki çevrede birbiriyle bağdaşmayan hallerle karşılaşabilir. Ne kadar aile içinde hoş tutulan bir çocuk toplum içinde bu kadar sınırlı değildir.Zira aile içindeki tutumlar ekseri anne babanın görüş kabul gördüğü hallere göre hareket edilebilir.Ama bir toplum hiçte böyle değildir.Her insan toplum içinde aklına geleni yapmaya veya uygulamaya çalışır.Bu halde de çocuk bazen bu hallere bu gidişata ayak uydurmada zorlanır,hatta ters tepki görecek hallere ramak kalabilir.
   Mesela, bir küçük  çocuk camii imamından KUR’an dersleri almaya gelir,Evine giderken de babasıyla o vaktin Namazını eda eder.İşte bu vazifeleri yaptığına sevinen küçük yaramazı bazı komşulardan seven onu sayan beğenenler çıkabilir.Ve bu sırada ansızın bu küçük afacana beklenmedik anda   ağırca şaka niyetiyle harekette bulunulur.Böyle bir hareketi bilmeyen,beklemeyen  ummayan çocuk bu şakayı yorumsuz olarak kötü bilerek dönüp arkasını,ailevi düzende öğrenmiş olduğu hareket zaptı altında basar boyundan büyükçe küfrü.
  Birinin sevgi dolu bir halde yaptığı bu şaka karışık hareketin karşılığı ağır bir küfür,onun boş bulunduğunu hesap edemeyen baba basar çocuğa toplumun içinde dayağı.

Yazar tinmaz - May 27 2014 2689 Okunma · Yazdır

Table 'sairkuldamaddb.fusion3t695_share_table' doesn't exist
Üye Girişi
Kullanıcı Adı

Parola



Parolanızı Mı Unuttunuz?
Buraya Tıklayın

En Son Makaleler
Ali Bayram
MANİLER
KÖROĞLAN
KORONA “ Covid-19”
GÜZELİM

Kısa Mesajlar
Mesaj göndermek için giriş yapmalısınız.

tinmaz
yazılmış 20 kitabım var yardımcı olacak bir yayın evi arıyorum.