İKİ TAPU
Gönderen tinmaz - May 26 2014 10:59:36

         

       Mahalle komşu  yaşar kahvenin önünde komşusu Irza ile karşılaşır.
--  Selamun Aleykum komşu,sabah şeriflerin hayırlı olsun.
--  Ve Aleyküm selam komşu yaşar,sizinde sabah şeriflerin hayırlı olsun.
--  Nasılsını bakalım komşu?.
--  Şükrolsun yaratana iyi sayılırız,sizleri  sormalı, nasılsınız?Hane tarafı filan iyidir İnşallah.
--  Valla komşu yaratana bir şükür bir kederliğimiz yok yuvarlanıp gidiyoruz işte.
--  Aman komşucuğum iyi olalım,bu gurbet elinde hiç olmazsa konu komşuyu rahatsız etmemiş oluruz be.
--  İyi de,kaderimizde ne varsa kaşığımızda  o çıkacak.
--  Hele gel içeri girelim de birer kahve  ile  zıtkınlanalım sabah sabah.
--  Ne o evde kahve vermediler herhalde.
--  Yo, yo   evde kahve verdilerde buranın kahvesi başka oluyor,
--  Hayır ola farkı ne,
--  Ne olacak yanında  komşu sohbeti oluyorda.
--  Ha burası doğru.Hepimizin evinde kahve var ama  buranın kahvesinin yanında sohbeti olması değişik oluyor.
--  Hani üstelik bir haftadır da görüşmemek de başka bir sıkıntı.
  İki komşu bir masay oturup kahveci Hasana kahvelerini söylerler.yaşar,
--  Ee hayırlı olsun bakalım oğlun  Ali  bir daire almış,
--  Sağ olunuz,  darısı başınıza.Öyle oldu biz almadık  ama gençler öyle karar verip  almışlar.
--  Tapusunu filan aldılar mı bari?
--  Dediklerine göre almışlar.
--  Bence  Ahiret evine tapu alsalar daha iyi sanıyorum.
--  Olabilir,eh bakarsın ileride onuda almayı başarırlar İnşallah.Ha sahi sizin oğlan Ahiretten tapu mapu almışmı bari?
--  Bana sorarsan  çok oldu alalı.Ama sizin ki gibi kağıttan tapu filan  yok hani.
--  Aldığını nasıl biliyorsunuz o  zaman?.
--  Nasıl olacak canım yıllardır cemaatlere imamlık yapıyor.Gördüğün kadar ehli iman sahibi.KUR'anı kaç kez hatmetti.Yıllarca çocuklara dini bilgiler veriyor,her yönden İslama hizmet veriyor, her halde yeterli ahiret tapusu için.
--  Belki diyoruz. Ama uzun zamandır da akıllı başlı bir işte çalışmıyor.Devlet yadımıyla idare etmeye çalışıyor.
--  Canım onun rızkı da o yoldan  oluyor.
--  Sayılıyorda beş para sahibi olamadığını da biliyoruz hani ya.
-- Aç kalmıyor ya,ha bak sizin oğlanda Ahiret hayatından uzak yaşıyor.Doğru dürüst Namaza gelmiyor,bir Cuma namazında göremiyorum.Onun ki de İslamiyet mi yani?
--  Belki bu kaygılarında  sence haklısın, ama oğlum zamanını buldukça ibadetlerini yapıyor.Peygamberimiz ne demiş,"çalışmakta bir ibadet sayılır"...
--  Çalışıyor ama dinden uzakça bir halde.
--  Bak komşu,senin bu yorumun tamamen asılsız. Oğlum ibadetlerini yapıyor yapmaya çalışıyor.Tabi işi, el  işi. Çalışma zamanlarında ibadetlerini yapamıyor,  vakti olduğunda yapıyor. Bence bu da yeterli. Hani  şu vakit de kazanma  fırsatı  varken kazanç yapsınlar.  Az da  olsa dünyalığa uğraş vermek daha hayırlı.
--  Yahu komşu yalan dünya değil mi nesine meyil vereceksin bugün varsın yarın yoksun.
--  Olsun; yalan dünyada olsa bile bizler gerçekten yaşıyoruz bak.Bugün doymak üstümüzü  başımızı örtmek gerekiyor.  Bugün çalışırsak  bu günün, ve yarının rızkını kazanmış oluyoruz. Önemli olan Cenabı Mevla'nın emrine uygun onun emrine göre de çalışıp çapalamak gererkiyor. Ee, "çalışan demirde ışıldar imiş" birader.
--  Yani bizim oğlan işıldamıyor mu yani?
--  Ona fetva verme gücüm yok. O durum Allah ile  kişi  arasında ki bir hal. Ama dünyalıktan da vaz geçmemeli.Yalan dünya deyipde yan durmanın da soğuk  bakmanın da bir  alemi yok yani.
--  Yani oğlunuz bir daire aldı diye bu kadar kendinizi dev aynasında görmenin alemi ne ki?
--  Valla böyle bir durum sezmiyorum halimiz de.Yalnız şuna inanıyorum ki,bu dünyaya geldik madem,HAK'ın emri altında çalışıp çapalamak gerekiyor.Zira HAK'kın emirlerine  ve Farzlarına bakacak olursak  dünyalığımızı değerlendir- memiz gerekiyor..En azından dünyada bir izimiz  olmalı.
--  Yani o zaman  Ahiret tapusuna gerek yok mu diyorsun.
--  Yoo öyle bir niyetim  öyle bir düşüncem  filan yok.Sadece  iyi günde,gençlik devrinde,fırsatlar var iken dünyalığımıza bir şeyler katmalıyız. Bu sırada da Ahiretimizi de ihmal etmemeliyiz.
   Komşu biliyormusun şöyle bir deyim varmış derler.Dünyada iki türlü dua varmış.birincsi dil ile dua,ikincisi hal ile dua.Mesela senin oğlan  dil ile dua ediyor,bizim canımız sıkılınca veya gerek gördüğümüzde dil ile bizler de dua ediyoruz yaratanımıza"yarabi bize çokca mal mülk ver,sıhhat afiyet ver "  vesaira vesaire.
İkincisi hal ile dua.Sabah Ezanıyla al öğlelik rızkın olan  sefer tasını  mecbur gibi  git gavurun işine akşama kadar çalış çapala akşam gel evine,işte bu da hal ile edilen dua sayılıyor.Zaten biz Müslümanlar dilimizde Allah kerim şemsiyesi, Allah büyük kelimesi,ölmeyacen mi,boş ver dünyanın işine gücüne,  vesaire vesaire,ama dünyalığın daha önemli tarafları olarak doğru dürüst çalışıp çapalamak, rızkını kazanmak,imkanlar dahilinde de ibadetlerini eda etmek.İşte bu hal insanı hiç bir zaman yolda koymadığı gibi o kişi ve kişiler darda da kalamazlar.Hani dünya tapusuna  sahip oldukları gibi, belki de Ahiret tapusunu da kazanmış olurlar.Her ne olursa olsun yaşamın ilk yılları bu gençlik devresin bir şeyler yapıp değerlendirmek gerekiyor.Yoksa ki bu ömrü boş saymaktan gayrı bir hal kalmıyor geriye.Gene de Allah'tan hayırlısını dileyip istemeli.

                                                                                                        04-02-2014